16 Mart 2017 Perşembe

Boyut kavramı ve zaman teorileri

Başlangıç olarak ele almamız gereken şey noktadır.

Boyutsal anlamda da değerlendirmek gerekirse ''nokta'' yı başlangıç olarak kabul edebiliriz.

Nokta boyutsuz olarak kabul edildiğinden zaman ya da hacimsel olarak değerlendirmek olanaklı değildir.

Ta ki sonsuz sayıda noktanın bir araya gelmesiyle birlikte bir doğru parçası oluşturmaya başladığı ana kadar.

Doğru parçası ile boyut kavramı başlar, zamandan ve alandan bahsetmek olanaklı hale gelir.

Doğru parçası başlangıç noktasına dik olarak uzanan noktaların bir araya gelmesiyle oluşur.

Aynı dikey uzama varsayımıyla 2boyut ardından da 3boyut oluşur.

4.boyutta ise durum biraz karışır, içinde şekillendiğimiz mantaliteden ötürü 4.boyutun biçimsel yapısı ile alakalı olarak konuşmak varsayımsal olacaktır. Tutarlı olması için bu boyutu algılayan bir cihaz ya da bilinç düzeyine erişmek gerekir ki; pek ihtimal dahilinde gözükmüyor.

Daha basit bir yöntem olarak tüme vararak başladığımız bu boyutsal anlatıma tersini yaparak devam edelim.

Şöyle ki; başlangıç olarak kabul ettiğimiz ''nokta'' dikey olarak büyüyerek boyutları var ediyorsa, bizim 3 boyutu tanımlamak için kurguladığımız küpümüzün ortasına yerleştirdiğimiz nokta oluşturduğumuz teorik 3 boyutlu evrenimizin merkezi olarak kabul edilebilir. 



4.boyutun dış hattının şekliyle ilgilenmek yerine 3.boyutta tanımlı olabileceği görüntüsüyle ilgilenmek daha mantıklı olacaktır, Doğrunun oluşmasıyla birlikte zaman kavramında söz etmeye başlayabiliyoruz, sonsuza uzanan veya belirli bir ölçüde olan doğru parçaları gibi.

Dikey açıyla birbirine eklenerek birleşme sonucu boyut kavramlarının ortaya çıktığına eminsek bu küpümüzün merkez noktasından (yani boyutların başlangıcı, zamanın 0 noktası) öngörülen tüm kenar ve noktalara çıkılan dikmeler bize 4. boyutun 3. boyutta ki tanımlı görüntüsünü verecektir.











Sözün özü 4.boyutun 3. boyuta yansıması kare tabanlı prizmatik üçgen biçimindedir(Teorik olarak, farklı formalarda değişiklik gösterir).


4.boyut hakkında fikir yürütebildiysek biraz zaman ve mekanı aşmak, yani zaman yolculuğu veya boyutlar arası yolculuktan bahsedelim.






3 boyutlu tanımsal küpümüzü, zaman sınırının dışına çıkarmaya çalışırsak, İki boyutlu yüzeylerimizden uzanan piramitler elde ederiz.







   

 

Sözün özü; Zaman Sınırına yaklaşan 3.boyutumuz başlangıçta olduğu gibi nokta yani boyutsuz olmaya, ''0''a dönmeye çalışacaktır. Bu tanımlı Zaman alanının dışında (4.boyut ya da 5 veya 6 zamanın hangi boyutlarda geçerli olup olmadığına göre değişir.) ise boyutun gerektirdiği forma kavuşacaktır.

3 boyutta tanımlı hacmi kütlesi olan bir nesnenin farklı boyutlara ya da zaman dışına çıkabilmesi için kütlesinden ayrılması gerekir ya da 0'a indirgenmesi.